Hayatımızın bir noktasında, hepimiz bir değişikliğe ihtiyaç duyduğumuzu fark ederiz. Ben de geçen baharda işte böyle bir hisse kapıldım. İçinde yaşadığımız o büyük dünyaya kocaman bir adım atıp özgür olmak istedim. Bir değişikliğe ihtiyacım vardı ve işte şimdi buradayım. Hâlâ bazı günler uyanıp etrafıma baktığımda, burada ne işim var dediğim oluyor, ama bu deneyimi başka hiçbir şeye değişmem.
Lisans eğitimimi filoloji alanında tamamladım; annem ve babam en küçük kızları olduğum için, benim “kızlara daha uygun” bir eğitim almamı istemişlerdi. Aslında bu bir tesadüf değildi, babam da kendi çocuklarına müzik ve sanat sevgisini aşılayan bir müzisyendi. Mezun olduktan sonra, bir emlak şirketinde danışman olarak çalışmaya başladım. Certified Commercial Investment Member Enstitüsü’ne ait bir ders kitabı ile ilk orada karşılaştım. Net değer, getiri ve yüzde kavramlarını anlamaya çalışırken, işin uygulama yönünün ilgimi çektiğini fark ettim. Ama bir noktadan sonra iş deneyimi ve kitaplar bana yetmemeye başladı ve işletme yüksek lisansı konusunda araştırma yapmaya başladım.
2009 baharında, yurtdışında öğrenim fırsatlarını araştırmak için Kiev’de düzenlenen bir eğitim fuarına gittim. Özyeğin Üniversitesi’nin standına uğradığımda ise aradığım değişikliği burada bulabileceğimi gördüm. Böylece riski göze alıp başvurumu yolladım ve bu yepyeni dünyaya adım attım.
Artık her sabah uyandığımda yepyeni bir havayı soluyorum. İkinci evim gibi benimsediğim üniversiteme gidip bu çok boyutlu dünyaya kendimi bırakıveriyorum: Beni okkalı bir Türk kahvesiyle şaşırtan mutfak görevlimiz, kafeteryada oturmuş birbirleriyle sohbet eden, henüz uykunun mahmurluğunu üzerlerinden atamamış öğrenciler ve yarı zamanlı çalıştığım Uluslararası Ofis’teki dostlarım… Kendimi çok mutlu hissediyorum.
Akşam olduğunda ise, yeni bir MBA dersi başlıyor. İstanbul semasının o müthiş manzarası karşımda, oditoryuma girip arkadaşlarımla birlikte oturuyorum. Kemal yanıma gelip karnıma ağrılar girinceye kadar beni güldürüyor. Sonra Dr. Jacques Couvas derse giriyor ve dünyaca ünlü psikolog Dr. Robert Cialdini’nin “İknanın Gücü” adlı sunumunu içeren bir önceki dersin videosu hakkında tartışmaya başlıyoruz.
Eğitim konusunda bu üniversitede gördüğüm en büyük fark, kolaya kaçmaya izin verilmemesi. Derslerde yapılan çalışmalara katılmanız, aktif olup kendinizi göstermeniz, inisiyatif almanız ve sorumluluk sahibi olmanız gerekiyor. Franklin Covey’in liderlik programında verilen “Etkili Bireyler” dersinde öğretildiği gibi, öğrendiklerinizi hayata geçirmeniz bekleniyor.
Özetle, Öz-MBA’in olağanüstü bir deneyim olduğuna inanıyorum. Size gerçek iş dünyası hakkında fikir veriyor, işle ilgili sorunlara bakış açınızı sınıyor, vaka incelemelerini geniş bir çerçevede yapabilmeniz için gerekli olan becerileri kazandırıyor ve sizi yeni iş fikirleri üretmeye teşvik ediyor. Öz-MBA, sınıf arkadaşlarımın ve ÖzÜ hocalarının deneyimlerini ve eğitimlerini aynı potada eriterek mükemmel bir karışım sunuyor. Burada onlarla birlikte çalışıp eğitim gördüğüm için kendimi çok şanslı hissediyorum.
Evet, bir değişiklik istemiştim ama basit bir değişiklikten çok daha fazlasını elde ettim.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder